Temel Gıda Kavramlarına Bir Bakış
Zir. Yük. Müh. Osman İnan
osmaninan1985@gmail.com
1. Gıda Tanımı
Gıda, 11.6.2010 kabul tarihli, 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununda ‘doğrudan insan tüketimine sunulmayan canlı hayvanlar, yem, hasat edilmemiş bitkiler, tedavi amaçlı kullanılan tıbbî ürünler, kozmetikler, tütün ve tütün mamulleri, narkotik veya psikotropik maddeler ile kalıntı ve bulaşanlar hariç, insanlar tarafından yenilen, içilen veya yenilmesi, içilmesi beklenen işlenmiş, kısmen işlenmiş veya işlenmemiş her türlü madde veya ürün, içki, sakız ile gıdanın üretimi, hazırlanması veya muameleye tâbi tutulması sırasında kullanılan su veya herhangi bir madde’ olarak tanımlanmıştır1.
Gıda temini insan yaşamı için hayati bir görevi yerine getirirken, yokluk durumunda sağlık, refah ve psikolojik açılardan sorunlar yaşatmaktadır. Bunun yanında, gıdaların üretiminin sanayide ve buna bağlı olarak ekonomide önemli bir yeri vardır.

2. Gıda Hakkı
Gıda hakkı temel bir insan hakkıdır. FAO’nun tanımına göre, gıda hakkı, ‘kişinin sağlıklı ve aktif bir hayat yaşaması için ihtiyaç duyduğu bütün besin öğelerine ve bunlara ulaşım araçlarına sahip olması’ hakkı olarak tanımlanmıştır2. Gıda hakkı insanın yaşamı, sağlığı gibi temel ihtiyaçları için gerekli olan gıdaya ulaşmasını sağlayan bir hak olarak tanımlanmıştır.
Gıda hakkı, diğer insan hakları ile doğrudan ve dolaylı olarak güçlü bir ilişki içerisindedir. İnsan için bir varoluş sorunu olan gıda hakkı toplumların ve devletlerin ortaya çıkışında önemli rol oynamış ve devletin öncelikli olarak korumakla görevli olduğu bir alan olmuştur3.
Uluslararası antlaşmalar ve ülkelerin anayasaları ile doğrudan veya dolaylı olarak gıda hakkı ve bunun için gerekli ürünün bulunması ile gıda güvencesinin korunması sağlanmaktadır. Mevcut ulusal, bölgesel ve uluslararası hukuki metinlerde ve içtihatlarda gıda hakkı ve güvencesinin tanımı ve kapsamı belirlenmiş devletlerin ve diğer unsurların görev ve sorumlulukları belirlenmiştir4.
3. Gıda Güvencesi
Gıda güvencesi, Birleşmiş Milletler tarafından, ‘gıda tüketiminin istikrarlı biçimde sürdürülebilmesi ve üretim ve fiyatlardaki dalgalanmaların dengelenebilmesi için temel besin maddeleri bakımından yeterli dünya arzının her zaman var olması’ olarak tanımlanmıştır5. Gıda güvencesi insanlar için yeterli ve gerekli gıdanın üretim koşullarının sağlanabilmesi, yeterli ürünün bulunabilmesini ifade etmektedir.
Gıda güvencesinden bahsedebilmek için gıdanın yeterlilik, sağlanabilirlik, erişilebilirlik ve sürdürülebilirlik özelliklerinin olması gerekmektedir6. Gıda herkes için olmalı, alınabilir olmalı ve ihtiyaç olduğunda bulunabilmelidir.

Dünya geneline bakıldığında, gıda güvencesinin sağlanması önünde duran en önemli etkenin ekonomik olarak ulaşılabilirliğin sağlanamıyor olmasıdır. Gelirin büyük bir kısmının küçük zümrelerin tekelinde tutulması ve gıda fiyatlarında enflasyonun oldukça yüksek olması bunun en temel sebeplerindendir7.
İçinde yaşadığımız dünyada bolluk ve kıtlık bir arada bulunmaktadır. Bazı ülkeler ellerindeki tarım stoklarını bir türlü eritemezken, bazıları da ithalat yapacak finansman kaynağı bulamamakta, yani gıda güvencesinden yoksun yaşamaktadır. Ekonomik küreselleşme süreci bu ikili yapıyı ortadan kaldırmak bir yana, yoksul ülkelerin gıda güvencesine mevcut erişim dinamiklerini de köreltmektedir8. Bir yandan gelişmiş ülkeler tüketici yanlı obezite ile mücadele ederken, bir yandan geri kalmış ülkeler açlıkla mücadele etmektedirler. Ülkeler arasında, bölgeler arasında gıda güvencesini sağlamak konusunda çok büyük farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıklar neticesinde, bu başka bölgelerdeki gıda güvencesi konusunun çözümüne getirilecek çözümlemeler de birbirinden farklı olacaktır9.
Dünyadaki gıda sorunun, bir diğer ifade ile açlık sorununun temel nedenleri arasında; petrol ve girdilerin değişken fiyatları, iklim değişiminin yarattığı tehdit, tarımsal üretimi belirsiz hale getiren diğer faktörler (hastalıklar ve zararlılar, teknolojik değişme) ve adil olmayan ticaret düzeni gibi faktörler sıralanabilir. Günümüzde gıda oldukça endüstrileşmiş bir sektör tarafından işlenmekte ve ham madde olmaktan çok işlenmiş olarak tüketilmektedir. Hem üretim girdileri ve hem de gıda işleme ve dağıtımındaki yoğunlaşma temel sorunlardan biridir10.
4. Gıda İsrafı
İnsanların tüketimi için üretilen gıdalar tarladan sofraya ulaşıncaya kadar miktar ve kalite bakımından kayıp vermektedir. Bu gıda israfı ve gıda kaybı olarak tanımlanmaktadır. Besin ve ekonomik değer, gıda güvenilirliği açısından yaşanan kayıplar olduğu gibi yetersiz teknoloji, üretim sürecindeki hatalar ve tüketici davranışlarından kaynaklanan kayıplar da yaşanmaktadır11.
Günümüz koşullarında, gıda tüketiminde meydana gelen değişimler sonucunda bilinçli tüketici ve bilinçli tüketim anlayışının geliştirilmesi, ekonomik sistemin verimli işleyişi açısından büyük önem kazanmaktadır.
Gıda israfının boyutları ve yönü ülkelerin sosyo-ekonomik özelliklerine göre farklılaşmaktadır. Gıda kaybı daha çok gelişmekte olan ülkelerde önemli boyutta iken gıda israfı gelişmiş ülkelerde daha yüksektir. Gelişmiş ülkelerde gelir artışı ve buna bağlı olarak tüketim miktar ve çeşidindeki artış, ev dışı tüketimin artması, alışveriş yerlerinin çeşitlenmesi ve artması, pazarlama karması içinde tutundurmanın öne çıkması, kentleşme ile doğadan ve tarımdan uzaklaşma israfı artıran önemli faktörlerdir12. Ayrıca gıda kayıplarının %95’inin besin tedarik zinciri içerinde (taşıma, depolama, ambalajlama ve saklama koşulları) istenmeden meydana geldiği de ileri sürülmektedir13.

Orta ve yüksek gelirli ülkelerde, savurganlık endüstri ve tüketim aşamasındaki uygulamalardan kaynaklanmaktadır. Düşük gelirli ülkelerde gıda savurganlığı finansal nedenlere bağlıdır; üretim ve işleme sürecinde küçük ve orta ölçekli işletmelerin hakim olması üreticilerin uygun girdiler satın alamaması, yapısal kısıtlar ile hasat, depolama, alt yapı, soğuk zincir, ambalajlama ve pazarlama süreçlerinde iklim koşulları da eklendiğinde büyük oranlarda savurganlık yaşanmaktadır14.
Gıda israfı ve kaybı tarladan sofraya geçen tüm süreçte gıdaların üretimi için ayrılan üretim faktörlerinin (işgücü, sermaye, girişimcinin fırsat maliyeti, doğal kaynaklar) etkin kullanılamaması ve atık yönetimi için yüklenilen maliyetle ortaya çıkan ekonomik kayıplara ve negatif dışsallığa neden olmaktadır15.
Alışverişe gitmeden önce karnını doyurmak alışverişe tok karınla çıkmak, önceden alınacakların bir listesini hazırlamak, yalnız alışveriş yapmamak, aceleci olmamak, ürün etiketlerini okumak, son kullanım tarihine dikkat etmek, ihtiyacı olan kadar almaya özen göstermek vb. gıda israfını önlemek için birkaç küçük önlem olarak verilmektedir.
Bireyin tek başına yapabileceklerinin küçük olması bir yerden başlamaya yönelik yaklaşımını ertelememelidir. Her birey hemen ilk adımı atmalıdır. Günümüzde israfı yapılan en önemli gıda gruplarından birisi tahıllardır. Ekmek en yakınımızdaki israfa konu üründür. Bu konuda oldukça israf yapıldığı bir gerçektir. İnsanlar bayat ekmeği nasıl değerlendireceklerini bilemeyebilmektedir16. İsrafın büyüklüğüne bakılırsa, bayat ekmekleri değerlendirmek en mantıklı yapılabilecek işlerden birisi olabilecektir17.
İsrafla mücadele için devletlerin ve Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK) çalışmaları vardır. Türkiye İsrafı Önleme Vakfı’nın kurmuş olduğu Gıda Bankacılığı önemli adımlardan biri olmakla birlikte, kar amacı olmaksızın bağışlanan veya üretim fazlası olan gıda maddelerinin sağlığa uygun olanlarının tedarik edilmesi, uygun depolama şartlarında korunmasını ve doğrudan veya dolaylı olarak ihtiyaç sahibi kişilere ulaştırabilmeyi amaçlayan bir organizasyon olarak düşünülmektedir. Bir diğer yöntemde, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı ile yapılacak ortak çalışmalar israfın fazla yapıldığı bilinen büyük çaplı konaklama tesislerinde vb. israfın önlenebilmesi için önemli olabilir18.

Gıda savurganlığın ortaya çıkardığı sonuçların sadece ekonomik olmaması, toplumsal ve çevresel sonuçlarının da ağırdır olması toplumun tüm aktörlerin ilgilendirmektedir. Gıda israfının azaltılması birçok paydaşın birlikte hareketi ile mümkündür. Hükümetler, özel sektör, ulusal ve yerel örgütler, üniversiteler ve STK’lar kendi etki alanlarında öncelik ve amaçlarına göre gıda savurganlığını farklı yöntemlerle belirlemesi doğru önlemlerin alınmasını da sağlayacaktır. Bu olumsuz sonuçlar tamamen yok edilemeyebilir ancak azaltılabilir. Tarladan sofraya her aşamada azaltıcı önlemler mevcuttur; üreticilerin eğitim ve bilinçlendirilmesi en önemli ve tekrar edilen bir çözüm önerisidir. Ancak, bu çalışmaların güncel koşullara göre yapılması sadece üreticinin değil diğer çalışanların görev sorumluluklarına göre yapılması gerekir. Ülkemizde en önemli kayıp yapılamayan üretim planlamasından kaynaklanmaktadır. Yüksek arz çoğu zaman ürünün tarlada, bahçede kalmasına neden olmaktadır19.
Gıdanın bütün süreçlerinde yer alan kişilerin bilinçli olmaları çok önemlidir. Bunun yanında, sürdürülen çabalar değerlendirildiğinde gıda kayıplarını önleme girişimlerinde daha çok kamu ve özel sektör, gıda israfının önlenmesi çabalarında ise daha çok sivil toplum örgütlerinin baskın rol oynadığı görülmektedir. Gün geçtikçe önemi daha da artan bu konuya yönelik çabaların ve çözüm önerilerinin kamu ve sivil inisiyatif tarafından ortak bir platform oluşturularak geliştirilmesi, gıda kaybı ve gıda israfına yönelik bilinç ve farkındalık oluşturmaya yönelik teşvik edici çalışmaların yapılması insanlığın geleceği için önemli bir sorunun ortadan kalkmasına katkı sağlayacaktır20,21.
Kalıcı bir çözüm için, bilinç, farkındalık, tedarik zinciri altyapısı, tedarik zincirinin verimliliği, işbirliği ve çevresel politikalar alanında yapılacak beş esaslı değişiklik, dünyadaki gıda israfını azaltmanın en etkili yolları olarak düşünülmektedir22,23,24.
5. Gıda Paylaşımı
Gıdaya ulaşmak her birey için temel bir insan hakkıdır. Bu hakkı elde eden bireyler, yani gıda güvenliğini elde etmiş olanlar, ister yan komşusu ister başka ülkede yaşayan biri olsun bu hakka sahip olamayan her bireyin sorumluluğunu hissetmelidir. Bu konuda daha çok gelişmiş ülkelere sorumluluk düşmektedir25. Dünyada herkese yetecek kadar gıda vardır. Ancak insanlar arasında adil paylaşılmamaktadır26. Gıdanın herkesçe eşit paylaşılamaması yoksullukla ilişkilidir. Adil bir gıda paylaşımı için daha yoksul olanlara, temel gıdalara ulaşabilecekleri düzeyde satın alma gücü hedefleyen, alternatif ve tamamlayıcı tedbirler gereklidir27.
1990’lı yıllar ülkeleri, Dünya Bankası (WB), Uluslararası Para Fonu (MF) ve Dünya Ticaret Örgütünün (WTO) başını çektiği uluslararası kuramların, liberalleşme, özelleştirme ve yeniden düzenlemeye dayanan serbest pazar ekonomilerinin içine almıştır. Bu örgütler tarafından önerilen ve desteklenen yapısal değişim programları dünya üzerindeki birçok ülkedeki sosyal güvenlik ağlarını ortadan kalkmasına neden olmuş, orta sınıf hızla yoksullaşırken, zenginler daha fazla zengin olmuşlardır28.
Günümüzde uluslararası antlaşmaların etkileri devam etmektedir. Bunun yanında, çok uluslu şirketlerin dünyaya yayılmaları, ülkelerin içlerine daha çok nüfuz etmelerini pazar yapılarını buna göre oluşturmalarını getirmiştir. Bununda etkileri artık çok uluslu şirketler ülkelerin yasal düzenlemelerinde çalıştırdıkları insan sayıları ve pazar paylarıyla görmezden gelinememektedirler. Küçük üreticiler, yanlış destekleme politikalarıyla destekten yoksun bırakılmıştır. Böylece daha yüksek maliyetlerle üretim yapmaktadırlar ya da üretimden vazgeçmektedirler.
Gıda güvencesinin sağlanması amacıyla güçlü üretim politikaları, iç piyasada tarım ve gıda işletmelerinde verimliliği artırıcı ve maliyetleri düşürücü yatırımların yapılması için tarımda yatırım destekleri ile ürün bazlı destekler verilmelidir. Tarımsal AR-GE ile yayım hizmetlerine ağırlık verilmesi önemlidir29.

Küçük ölçekli tarımsal işletmeler tarafından gerçekleştirilen yerel üretim, gelişmekte olan ülkelerde, hane halkı düzeyinde gıda güvencesi ve gıda güvenliğini sağlamanın en iyi yolu olarak görülmelidir. Bu yapı gıdanın elde edilebilirliğini artırdığı gibi gelir ve istihdam da sağlamaktadır. Küçük ölçekli tarımsal faaliyetler, alternatif istihdam şekillerinin çok az olduğu gelişmekte olan ülkelerde belki de tek geçim şeklidir. Toprağın korunması, tarımsal üretimde verimin sağlanması ve tarım kesiminde çalışanların desteklenmesi ve bu amaçla sosyal güvenlik, sigorta, miras gibi uygulamaların geliştirilmesi hatta gerektiğinde gıda güvencesi ve gıda güvenliğini sağlamaya yönelik tedbirler de bu açıdan değerlendirilebilmektedir30.
6. Gıda Politikası
Gıda politikası, devletlerin gıda konularına getirecekleri çözümleri içeren bir süreç yönetim sistemi, gıda konularında izlenecek yol, yöntem, metodları içeren bir çalışmalar bütünüdür. Gıda politikası yürütmek devletlere yüklenen, devamlı yenilenmesi gereken bir sorumluluk vermiştir.
Türkiye’de gıda konusunda politika yapmak için öncelikli yetkili T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı’dır. Bakanlık içerisinde ise gıda konusunda yetkili birim ise Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’dür. 5996 sayılı Kanun gereğince Sağlık Bakanlığı’nın sadece sulara ilişkin yetki ve görevleri bulunmaktadır. Öncelikli olarak, yeterli ve güvenilir gıdaya ulaşmak amaç edinilmelidir. Gıda politikalarının bir yaşam hakkı olması konuya bir sosyal politika olarak bakılması, bunun için de tüm kurumların önlemler almasını gerektirmektedir.
Gıda politikalarının bir dinamiği vardır. İnsan nüfusu artmaktadır. Ancak kişiler arasındaki gelir dağılımında da artış gözlemlenmektedir. Bazı kesimler için gıdaya erişim daha güç olmaktadır. Bunun yanında iklim değişiklikleri, ekosistemlerin ve doğal kaynakların zarar görmesi, çölleşme gibi gelişmeler gıda krizlerini meydana getirmektedir. Gıda politikaları öncelikle herkesin gıdaya erişimini kolaylaştıracak şekilde düzenlenmelidir.
Gelecekte gıda hakkının ve gıda güvencesinin daha çok korunması gerekecektir. Devletlere, sorumlu özel sektör firmalara ve kişilere daha çok iş düşmelidir. Akademisyenler, bu konuda çalışanlar bu konunun profesyonellerine daha doğru bilgi sağlamalı ve alınacak önlemler daha erken alınmalıdır. Gıda noksanlığının sebepleri tespit edilmeli, en doğru önlemler alınmalıdır.

Gıda güvencesi yeterli miktarda, uygun fiyatlı, sağlıklı ve besleyici gıdanın sağlanması anlamına geldiğine göre, bunun sağlanması ve denetlenmesinde kamunun gücünün ve tutarlı politikalarının bulunması beklenmektedir. Bu yönde belli başlı politikaların ulusal politika olarak benimsenmesi ileriye yönelik olarak Türkiye’ye fayda sağlayacaktır31.
Türkiye’de gıda güvencesi sorunu öncelikli olarak bir tarımsal üretim sorunudur32. Bu yönde herkes için yeterli gıdanın var olması üretimin sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirilebilmesiyle mümkündür. Sonuç olarak, üretici düşük maliyetlerle üretim yapabilmeli, ürettiği ürünü hayatını mutlu bir şekilde devam ettirebileceği bir bedelle düzenli olarak üretimden vazgeçmeyi düşünmeden satabilmelidir. Bunun yanında, tüketici kesimin alım gücü olmalı alınan ürünler bütçede çok yer tutmamalı, tüketici bu ürünleri alabilmek için sağlık hakkından vazgeçmemeli yani gıda ürününü aldıktan sonra kendisine ve ailene de bir refah payı düşmeli, gıdaya istediği zaman ulaşabileceğinin güvencesi olmalıdır.
Bir diğer konu adil bir gıda paylaşımının yapılabilmesidir. Adil bir gıda paylaşımı sağlanabilmesi için öncelikle gelir dağılımının düzeltilebilmesi, ekonomik yapı ve işleyişin herkes için sorumlu ve sağlıklı bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir. Gıda güvenliği ise, insanların güvenilir gıdaya erişebilmeleri ve bunun yeterli denetiminin yapılabilmesi ile ilgilidir.
KAYNAKLAR
1 ANONİM (2010). 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu.
2 FAO and OHCHR (2010). Right to Adequate Food. Fact Sheet No.34. Geneva: United Nations.
3 TEKİR A T (2016). Gıda Hakkı. Yüksek Lisans Tezi. T.C. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı Kamu Hukuku Bilim Dalı.
4 PEERZADA R İ (2019). Uluslararası Hukukta Gıda Hakkı. Doktora Tezi. İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi, Ankara. Hukuk Bölümü. Temmuz 2019.
5 UN (1975). United Nations Report of the World Food Conference Rome 5-16 November 1974. New York 1975, Resolution XVII.
6 FAO (2010). The Concept of the Right to Adequate Food. s.4.
7 NİYAZ Ö C ve İNAN İ H (2016). Türkiye’de Gıda Güvencesinin Mevcut Durumunun Değerlendirilmesi. Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi. 2016. 13(2) : 1–7. Araştırma / Research.
8 KIYMAZ T ve ŞAHİNÖZ A (2010). Dünya ve Türkiye – Gıda Güvencesi Durumu. Ekonomik Yaklaşım. Cilt : 21. Sayı : 76. ss. 1-30.
9 KOÇ G ve UZMAY A (2015). Gıda Güvencesi ve Gıda Güvenliği: Kavramsal Çerçeve, Gelişmeler ve Türkiye. Tarım Ekonomisi Dergisi 2015; 21(1): 39-48.
10 REHBER E (2012). Dünya Gıda ve Açlık Sorunu. Food for thought: “four Ss with one F”: Security, safety, sovereignty, and shareability of food. British Food Journal. Vol. 114 (3), pp.353 – 371 (2012).
11 DÖLEKOĞLU C Ö (2017). Gıda Kayıpları, İsraf ve Toplumsal Çabalar. Tarım Ekonomisi Dergisi. Clt:23 Sayı:2 Sayfa:179-186. ISSN 1303-0183.
12 ANONİM (2018). Türkiye İsraf Raporu. T.C. Ticaret Bakanlığı. Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü. ISBN: 978-605-5254-31-5. Ankara, Aralık 2018.
13 DÖLEKOĞLU C Ö, GÜN S, GİRAY F H (2014). Yoksulluk ve Gıda İsrafı Sarmalı. XI. Ulusal Tarım Ekonomisi Kongresi 3-5 Eylül 2014. Samsun.
14 DÖLEKOĞLU C Ö (2017). Gıda Kayıpları, İsraf ve Toplumsal Çabalar. Tarım Ekonomisi Dergisi. Clt:23 Sayı:2 Sayfa:179-186. ISSN 1303-0183.
15 DÖLEKOĞLU C Ö, GÜN S, GİRAY F H (2014). Yoksulluk ve Gıda İsrafı Sarmalı. XI. Ulusal Tarım Ekonomisi Kongresi 3-5 Eylül 2014. Samsun.
16 ONURLUBAŞ E ve ALTUNIŞIK R (2019). Ekmek Tüketim Alışkanlıkları ve İsraf Eğilimi Üzerine Bir Araştırma: Bursa İli Örneği. XI. IBANESS Kongreler Serisi – Tekirdağ / Türkiye. 9-10 Mart 2019. Ss 257-267.
17 DÖLEKOĞLU C Ö, GİRAY F H ve ŞAHİN A (2014). Mutfaktan Çöpe Ekmek: Tüketim ve Değerlendirme. Akademik Bakış Dergisi. Sayı:44. Temmuz–Ağustos 2014. Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi. ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi. Türk Dünyası Kırgız–Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü. Celalabat–Kırgızistan JEL KOD:Q0 *** ID:489 K:448. http://www.akademikbakis.org.
18 KESKİN E (2019). Her şey Dahil Konaklama Tesislerinde Gıda İsrafı. IV. İnternational Gastronomy Tourism Studies Congress, 19-21 September, 2019. Nevşehir.
19 DÖLEKOĞLU C Ö (2017). Gıda Kayıpları, İsraf ve Toplumsal Çabalar. Tarım Ekonomisi Dergisi. Clt:23 Sayı:2 Sayfa:179-186. ISSN 1303-0183.
20 ÜNDEVLİ vd. (2019). Gıda İsrafının Belirlenmesi: Aydın İl Örneği. Tarım Ekonomisi Dergisi. Clt:25 Sayı:2 Sayfa: 169-184. ISSN 1303-0183.
21 DEMİRBAŞ N (2018). Dünyada ve Türkiye’de Gıda Israfını Önleme Çalışmalarının Değerlendirilmesi. VIII. IBANESS Kongreler Serisi – Plovdiv / Bulgaristan 2018 21-22 Nisan 2018.
22 ANONİM (2019). 2018 Sayılarla İsraf Raporu. Türkiye İsrafı Önleme Vakfı.
23 ANONİM (2020a). http://www.israf.org/ (Türkiye İsrafı Önleme Vakfı). Erişim Tarihi: 12.04.2020.
24 ANONİM (2020b). http://www.israf.net/ (Gıda Dostu Derneği). Erişim Tarihi: 12.04.2020.
25 REHBER E (2012). Dünya Gıda ve Açlık Sorunu. Food for thought: “four Ss with one F”: Security, safety, sovereignty, and shareability of food. British Food Journal. Vol. 114 (3), pp.353 – 371 (2012).
26 ODI (2004). Agriculture, Hunger and Food Security. Working Paper. Department for International Department (DFID) and Overseas Development Institute (ODI) (Steve Wiggins) UK.
27 REHBER E (2012). Dünya Gıda ve Açlık Sorunu. Food for thought: “four Ss with one F”: Security, safety, sovereignty, and shareability of food. British Food Journal. Vol. 114 (3), pp.353 – 371 (2012).
28 REHBER E (2012). Dünya Gıda ve Açlık Sorunu. Food for thought: “four Ss with one F”: Security, safety, sovereignty, and shareability of food. British Food Journal. Vol. 114 (3), pp.353 – 371 (2012).
29 EŞTÜRK Ö, ÖREN M N ve ALEMDAR T (2010). Küresel Ekonomik Krizin Türkiye’de Gıda Güvencesi Üzerine Etkileri. Türkiye IX. Tarım Ekonomisi Kongresi. Şanlıurfa. 2010.
30 TEKİR A T (2016). Gıda Hakkı. Yüksek Lisans Tezi. T.C. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı Kamu Hukuku Bilim Dalı.
31 KIYMAZ T ve ŞAHİNÖZ A (2010). Dünya ve Türkiye – Gıda Güvencesi Durumu. Ekonomik Yaklaşım. Cilt : 21. Sayı : 76. ss. 1-30.
32 KIYMAZ T ve ŞAHİNÖZ A (2010). Dünya ve Türkiye – Gıda Güvencesi Durumu. Ekonomik Yaklaşım. Cilt : 21. Sayı : 76. ss. 1-30.
The post Temel Gıda Kavramlarına Bir Bakış appeared first on Çiftlik Dergisi.